500 YILLIK KÖPRÜNÜN ÜZERİNE BETON
ATMIŞLAR!
*Kanuni Sultan Süleyman’ın Viyana Seferi’ne
giderken yaptırdığı, moloz ve çöp yığınları içinde kaderine terk edilen tarihi
köprüye Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt sahip çıktı.
*Köprünün bakımı ve restorasyonu için başlatılan çalışma, 500 yıllık tarihi
köprüden hiç kimsenin haberinin olmadığını da ortaya çıkardı. Ne İstanbul 1
Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünde ne de Kültür
Bakanlığının envanterinde hiçbir bilginin bulunmadığı köprü, yapılan başvuru
ile tescil altına alındı.
Kanuni
Sultan Süleyman tarafından 16. yüzyılda yaptırıldığı tahmin edilen, ancak moloz
ve çöp yığınları içinde kaderine terk edilen Esenyurt’taki tarihi Viyana
Köprüsü’ne, Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt sahip çıktı.
Esenyurt
Belediyesi ve İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanlığının, köprünün restorasyonu
için başlattığı ortak çalışma, 500 yıllık köprünün ne Koruma Kurulunun ne de
Kültür Bakanlığı’nın envanterinde bulunmadığını da ortaya çıkardı. Yapılan başvuru
ile İstanbul 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğüne tescil
ettirilen köprü, uzman bir ekibin desteğiyle restore edilip, ziyaret edilebilir
hale getirilecek.
ÜZERİNE BETON ATILMIŞ!
Mevcut hali ve
görüntüsü ile iç acıtan ve kaderine terk edilen köprüyü, bugüne kadar hiçbir
kurum görmemiş! Bu da yetmemiş, tarihsel mirasın üstü beton atılarak
düzleştirilmiş.
“KÜLTÜREL MİRASA SAHİP ÇIKMAK BİZİM
İÇİN BİR SORUMLULUK”
Yaklaşık 500 yıllık
geçmişi olmasına karşın, çöp yığınlarının içinde bir başına bırakılan tarihi
köprüyü gün yüzüne çıkartmak için harekete geçen Esenyurt Belediye Başkanı
Kemal Deniz Bozkurt, kültür mirasına sahip çıkmanın kendileri için bir görev
olmanın ötesinde, tarihsel de bir sorumluluk olduğunu söyledi.
“Bu köprü,
bizim için çok değerli bir kültürel miras” diyen Başkan Bozkurt, “500 yıllık bu
mirası, maruz bırakıldığı mevcut halinden kurtarmak, restore edip gelecek
kuşaklara aktarmak bizim için görev olmanın ötesinde tarihsel de bir
sorumluluk. Arkadaşlarımız, köprüye ilişkin çalışma başlattıklarında, köprüye
dair hiçbir veriye ulaşamadılar. Koruma Kurulu olsun, Kültür Bakanlığı olsun
hiçbir yerde kayıt ya da bilgi yok. Moloz ve çöp yığınları içinde bir başına
bırakılan bu kültür mirasından kimsenin haberinin olmaması da dikkate değer bir
başka nokta. Öncelikle köprünün tescil altına alınmasını sağladık, sonraki
adımda ise bakım ve restorasyon var. Arkadaşlarımız, ilgili kurumlarla
görüşmelerini sürdürüyorlar. Yüzlerce yılı geride bırakıp bugüne ulaşan kültür
mirasımıza, hak ettiği değeri verip gelecek kuşaklara ulaşmasını sağlayacağız” şeklinde
konuştu.
VİYANA SEFERİ SIRASINDA YAPILDIĞI
TAHMİN EDİLİYOR
Esenyurt’u
ikiye bölen, Evren Mahallesi’ndeki Haramidere üzerinde yer alan tek gözlü
tarihi köprünün, 1529’da gerçekleşecek olan 1. Viyana Kuşatması’na hazırlanan
Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1527 yılında yaptırıldığı düşünülüyor. Kanuni
Sultan Süleyman’ın sefere giderken kullandığı tarihi Viyana Yolu da bu köprü
üzerinden devam ediyor.
MİMAR SİNAN KÖPRÜSÜ VE KAPI AĞASI
KÖPRÜSÜ İLE AYNI DÖNEMİN İZLERİNİ TAŞIYOR
Köprünün bir
benzeri, yine Haramidere üzerinde bulunuyor. ‘Kapı Ağası Köprüsü’ olarak
bilinen dört gözlü bu köprünün de aynı yıllarda, Büyükçekmece’deki Mimar Sinan
Köprüsü gibi Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan’a yaptırıldığı
tahmin ediliyor.
“ÇEŞMELERİMİZDEN DE SU AKACAK”
Başkan Bozkurt,
Viyana Köprüsü’nün yanı sıra ilçenin iki ayrı mahallesinde bulunan tarihi
çeşmelerin de restore edileceğini aktardı. İstanbul’daki iki kaz figürlü
çeşmeden birisi olan Kıraç’taki Kazlı Çeşme ile ilçenin eski ismini taşıyan Ekşinoz
Çeşmesi’nin de bakıma alınacağını belirten Bozkurt, “İlçemizde bulunan tüm
tarihi eserlere gözümüz gibi bakacağız. Tarihi çeşmelerimizi restore ederek
sularının tekrar akmasını sağlayacağız. Bunların yanı sıra Esenyurt sınırları
içerisinde bulunan ve kaderine terk edilen Bizans sarayı Aretas’ın kalıntıları
ile yine aynı dönemden kaldığı düşünülen hamam kalıntılarını da korumaya
alacağız” ifadelerini kullandı.
“YAPIM TEKNİĞİ MİMAR SİNAN’IN
ESERLERİ İLE BENZERLİKLER TAŞIYOR”
Köprü üzerinde
incelemelerde bulunan İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanlığından Mimar Meryem
Doğutan ve Sanat Tarihçisi Zeynep Hatice Kurtbil tarafından hazırlanan raporda,
köprünün yapım tekniğinin, Mimar Sinan’ın 16. yüzyılda Küçükçekmece ve
Büyükçekmece gölleri arasında inşa ettiği köprülerle benzerliğine dikkat
çekilerek, aynı döneme ait olabileceği ifade edildi.
Raporda,
köprünün tarihçesine ilişkin şu bilgilere de yer verildi: “Büyükçekmece gölünün doğusunda, eski
İstanbul-Rumeli kervan yolu üzerinde yer alan köprünün hangi tarihte ve kim
tarafından yapıldığı bilinmemektedir. 14 Eylül 1509 depremi ve 20 Eylül 1560 su
taşkınları büyük tahribata neden olmuş, göllere akan sular taşmış ve
sahillerini su basmıştır. Büyükçekmece, Küçükçekmece ve Silivri köprülerinin bu
dönemde yıkılmış olduğu, daha sonra kargir olarak yenilendikleri bilinmektedir.
Köprünün de bu tarihlerde esaslı bakım-onarım görmüş olabileceği muhtemeldir.
“TEMİZ BİR İŞÇİLİK, MUNTAZAM KESME
TAŞLAR”
Köprü, küçük ölçekte
temiz bir işçilikle, muntazam kesme taşlardan tek gözlü olarak inşa edilmiştir.
Köprünün açıklığı 8 metre, genişliği 5 metre civarındadır. Üzerinden geçen yol
ise yaklaşık 30 metre uzunluğundadır. Dere çukurunun orta noktasında, açıklığı
geçen kemerin her iki yanında sıralanan on bir adet muntazam kesme taş ve
kemerin en üst noktasına yerleştirilen bir yüzünde rozetli kilit taşı
bulunmaktadır. Köprünün üzerine yakın dönemde beton dökülerek zeminin düzleştirildiği
anlaşılmaktadır. Köprü, günümüzde sağlam bir durumda olup halen TEM’in yan
tarafındaki Atatürk Bulvarı’nın Sanayi Caddesi’ne bağlantı yolu olarak
kullanılmaktadır.”
8.4.2021