Esenyurt Belediyesi, daha sağlıklı bir yaşam
adına düzenlediği seminerlere devam ediyor. “Yaşlılıkta Tuz Tüketimi ve
Tansiyon” konusunun işlendiği seminerde vatandaşlar aşırı tuz tüketimi hakkında
bilinçlendirildi.
Esenyurt Belediyesi, ‘12-18 Mart Tuza Dikkat
Haftası’ kapsamında İstinye Üniversitesi Liv Hospital Hastanesi ortaklığı ile
“Yaşlılıkta Tuz Tüketimi ve Tansiyon” semineri düzenledi. Necmettin Erbakan
Parkı Uluçınar Sosyal Yaşam Merkezi’nde gerçekleştirilen seminerde, Diyetisyen
Eda Nur Usta’nın yaptığı sunum ile birlikte vatandaşlara yaşlılık ve tuz
tüketimi hakkında bilgiler verildi. Sunumda; yaşlılık, artan tuz tüketiminin
tansiyona etkisi, hipertansiyona yönelik beslenme şekilleri ve tuz tüketimini
azaltmanın yolları gibi konular işlendi.
“Aşırı Tuz
Tüketiminden Kaçınmalıyız”
‘Tuza Dikkat Haftası’ kapsamında sağlıklı
yaşam hakkında önerilerde bulunan Diyetisyen Eda Nur Usta: “Yaşlılarımızı bu
konuda bilinçlendirmek ve sıklıkla görülen hipertansiyona karşı bazı önlemler almak
ve koruyucu yaklaşımlar sağlamak adına Esenyurt Belediyesi ile bir seminer
düzenledik. Geçmiş zamanda yapılmış çalışmalarla günümüzdeki çalışmalar
karşılaştırıldığında tuz tüketiminde ciddi artışlar var. Bu oranlara da aslında
küreselleşen bir dünya, bazı gıdalara ulaşımımızın kolay olması ve işlenmiş
gıda tüketiminin artması ile birlikte ulaşıldığını görebiliyoruz. Dünya Sağlık
Örgütü’nün önerdiği tuz tüketimi 5-6 gramdır. Bu da bir çay kaşığına denk
gelmekte. Özellikle yaşlılarımız, ‘Bunun için biz ne yapalım, tuzu tamamen
keselim ve hayatımızdan çıkaralım mı?’ diye merak ediyor. Elbette hayır. Tuz,
sodyum klorürden oluşan bir yapı ve aslında vücudumuzun sodyuma yüksek oranda
ihtiyacı var. Bundan kaynaklı, Dünya Sağlık Örgütü’nün önerisine kulak verip,
günlük bir çay kaşığı tuz tüketimini geçmemekle birlikte altına da inmemize
gerek yok” dedi
“İşlenmiş
Gıdalardan Uzak Durmalıyız”
Tüketilen
gıdaların da tuz oranı açısından tehlike oluşturabildiğini belirten Eda Nur
Usta: “Genel olarak hayvansal kaynaklı gıdalar, tereyağı, kuyruk yağı, iç yağı
gibi katı yağlar olarak adlandırdığımız doymuş yağ tüketimini azaltabiliriz.
Bununla birlikte işlenmiş gıdalarda fazla miktarda bulunan trans yağ içerikli
ürünlerin tüketimini de azaltmamız gerekiyor. Beslenmemizde bol miktarda meyve
ve sebze tüketiminin olması, posa içerikli gıdaların tüketiminin artırılması
öneriler arasında yer alabilir. Aslında tuz, hayatımızda elzem ve vazgeçemeyeceğimiz
bir lezzet ama bunun miktarına önem gösterirsek kalp ve damar hastalıklarından
da korunmuş oluruz” şeklinde konuştu.
17.3.2022