Prof. Özer: Amacımız Esenyurt’un Olumsuz
İmajını Silmek
İstanbul’da hızlı ve kontrolsüz büyüyen
ilçelerinin başında Esenyurt geliyor. Belde belediyesiyken 500 bin nüfusa
göre planlanan Esenyurt'un bugün gayri resmi nüfusu 1 buçuk milyonun üzerinde.
Bu nedenle ilçede yaşayanlar eğitimden sağlık hizmetlerine kadar birçok alanda
yetersizliklerle karşı karşıya.
31 Mart yerel seçimlerinde Kent Uzlaşısı’nın
adayı olarak girdiği seçimleri yüzde 49.05 oy oranı ile kazanan Prof. Dr. Ahmet
Özer, yaşanan sorunların yanında ekonomik krizin de etkisiyle daha fazla
yıpranan Esenyurt’a yeni çözüm önerileri getirdi.
Cumhuriyet gazetesi için kaleme aldığı köşe
yazısında bir zincirin
gücünün en zayıf halkası ile ölçüldüğünü belirten Prof. Dr. Ahmet Özer, İstanbul’un
en zayıf halkasının ise Esenyurt olduğunu belirtti.
Makalesinde İstanbul’da
bir başarı hikâyesi yazılacaksa Esenyurt’ta yazılması gerektiğinin altını çizen
Özer; “Rantçı değil halkçı belediyeciliğimiz yurttaş tarafından benimsendi. Bu
durum hem motivasyonumuzu hem de sorumluluğumuzu artırıyor. Amacımız
Esenyurt’un olumsuz imajını silmek. Hedefimiz, birikmiş sorunlarını çözerek
burayı 21. yüzyılın parlayan ilçesi haline getirmek.” olduğunu kaleme aldı.
İşte Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr.
Ahmet Özer’in “Esenyurt’ta Halkın Yararına Yeni Bir Model” Başlıklı Yazısı:
“Bir zincirin
gücü en zayıf halkası ile ölçülür. Bir kent için de bu genel kural geçerlidir.
Bu anlamda yaşanan sorunlar nedeniyle İstanbul’un zayıf halkası ve en stratejik
yeri Esenyurt’tur. Eğer İstanbul’da bir hikâye yazılacaksa bu hiç kuşkusuz
buradan yazılacaktır.
Bu hikâye
İstanbul’un kentleştiği ve kentlileştiği yerlerde yazılamaz. Çünkü bu alanlarda
hem kentleşme hem de kentlileşme bir biçimiyle gerçekleşmiştir. Kentleşmenin ve
kentlileşmenin gerçekleşmediği yer Esenyurt’tur. Bunun da çeşitli nedenleri
vardır.
Esenyurt,
1989’da bir köyden beldeye, ardından 2008’de ilçeye dönüşmüş. 2009’da nüfusu
373 bin iken 2019’da resmi verilere göre nüfus 1 milyona ulaşmıştır. Üstelik bu
yalnızca kayıtlı nüfustur. Gerçekte nüfus 1,5 milyondur. Bu artışın adı ne yazık
ki kentleşme değil “demografik şişmedir.”
‘Kentleşme ve Kentlileşme’
Esenyurt’ta hem
dış göç olmuş hem de dramatik dalgalar şeklinde iç göç yaşanmıştır. 101 ülkeden
insanın yaşadığı, 80 dilin konuşulduğu bir yerdir Esenyurt. Bu yanı ile küçük
bir Birleşmiş Milletler gibidir. Öte yandan Esenyurt 81 ilimizden göç almıştır.
Bu manada İstanbul küçük bir Türkiye, Esenyurt ise küçük bir İstanbul’dur.
Bu nüfusun göçle
oluştuğu göz önüne alınırsa bir başka sorunla karşı karşıya kaldığımız görülür.
Köyden büyük umutlarla buraya göç edenler, köylü olmaktan çıkmış ama yeterli
olanaklar olmadığı için şehirli de olamamış, arada kalmışlardır. Üstelik büyük
umutlarla buraya akın eden insanlar umduklarını bulamamış, umutları kentin
beton bariyerlerine çarparak tuzla buz olmuş melodramatik bir kopuşun pençesine
düşmüşlerdir.
Dini cemaat ve
tarikatlar bunu fırsat bilerek bu kitleler üzerinde bir patronaj oluşturmuş,
bazı siyasi partiler de bu durumu değiştirmek yerine bu kitleyi birer oy deposu
olarak kullanmıştır.
Bu hızlı nüfus
artışı “kentlileşme” ile ilgili sorunları ortaya çıkardığı gibi kentleşme ile
ilgili sorunlar da ortaya çıkarmıştır. Kırk yıldır çarpık kentleşme, işsizlik
ve yoksulluk adeta buranın kaderi haline gelmiş, getirilmiştir. Bunu kabul
etmiyor, itiraz ediyoruz; bu kaderi biz değiştireceğiz.
Ne ki
Esenyurt’un güçlü ve zayıf yanları var. Burada bir yandan 3 bini aşkın
fabrikayla Türkiye gayrisafi milli hasılasının yüzde 7’sini üretilirken diğer
yandan akşam evine ekmek götürmenin derdinde olan yüz binlerce yoksul insan
yaşıyor.
Ayrıca kara,
deniz, demiryolu ve havayolu kavşağında yer alan ilçemiz bir lojistik ve
ticaret merkezi. İşsizliğin dayanılmaz boyutlara ulaştığı Esenyurt’ta 300 bin
genç yaşıyor. İş insanları eleman bulamamaktan yakınırken işsiz gençlerimiz
günlerini boş tüketiyorlar. Bu sosyoekonomik durum uyuşturucu, kadın
cinayetleri ve mafya çatışmalarını besleyen bir vasatı oluşturuyor ne yazık ki.
Sosyal Belediyecilik Anlayışı
Bu tablo
karşısında ne yapıyoruz? Güçlü yanlarımızı geliştirerek bu olumsuzluklara savaş
açtık. Kentte yaratılan katma değerin tabana yayılması için çalışmalar
yapıyoruz. Yoksul ve kimsesiz insanlara sosyal belediyecilik anlayışıyla yardım
eli uzatıyoruz. Bu anlamda 3 aşevi açtık, 2 kent lokantası açma çalışmalarımız
devam ediyor. 20 bin aileye gıda paketi yardımı yaptık. 1 kreşi hizmete açtık,
4 kreşin temelini attık, 11 kreşi daha tamamlamak istiyoruz. Esenyurt’ta on
binlerce insana nakdi yardım yapıyoruz.
Öğrencilerimize
yeni eğitim ve öğretim yılında belediyemiz tarafından 10 bin 600 adet, İBB
desteği ile de 15 bin adet olmak üzere toplamda 25 bin 600 adet okul çantası ve
kırtasiye malzemesi dağıttık. İhtiyaç sahibi öğrencilere ara öğün olarak
beslenme çantası ve 10 bin öğrenciye bot ve mont yardımında bulunuyoruz.
Kütüphanelerimize üye olarak ders çalışan öğrencilerimize çorba ve sandviç
desteğimiz devam ediyor. Ayrıca ilçemiz genelindeki 16 okulumuzda tamirat, tadilat
çalışmalarını tamamladık. Yıl boyunca ücretsiz kurslarımızdan eğitim alan 685
öğrencimiz tıp, hukuk ve mühendislik gibi bölümleri kazandı.
Bu çerçevede
hedeflerimizi yaşama geçirmek için durmadan çalışıyor, karalılıkla ilerliyoruz.
Sosyal belediyecilik olmazsa olmazımız. 5.5 ayda 4 bine yakın hemşehrimizi
“Kariyer Merkezimiz” aracılığıyla işe yerleştirdik. Hedefimiz 5 yılda 100 bin
kişiyi işe yerleştirmek. Bu noktada sosyal devletin boşluğunu doldurmaya
çalışıyoruz.
Maalesef
yıllardır ilçemiz kötü yönetilmiş, imar planı ile her yanına zarar verilmiş.
Artık Esenyurt’u imar sorunları çözülmüş planlı bir yer haline getirmek için
çalışıyoruz. 7 yıldır Kıraç’ta imara kapalı olan 8 mahallemizin imar problemini
4 ayda çözdük. 40 bin civarında konut mağduru olan ilçemizde bu mağduriyetleri
gidermek için kolları sıvadık. Yaklaşık 5 bin 500 konutun kat irtifaklarını
kurduk.
Rantçı Değil Halkçı Belediyecilik
Temiz,
ulaşılabilir, yeşil bir Esenyurt için dur durak bilmeden çalışıyoruz. Ulaşım
bir şehrin can damarıdır. Yıllardır yapılmayanı yaparak 5 buçuk ayda 55
caddeyi, 30 sokağı yeniledik. Çöp dağlarına son verdik. Kişi başına 72 cm²
yeşil alan düşen Esenyurt’u yeşille buluşturmak için 3 park açtık.
Rantçı değil
halkçı belediyeciliğimiz yurttaş tarafından benimsendi. Bu durum hem
motivasyonumuzu hem de sorumluluğumuzu artırıyor. Biz bir model örüyoruz.
Amacımız Esenyurt’un olumsuz imajını silmek. Hedefimiz, birikmiş sorunlarını
çözerek burayı 21. yüzyılın parlayan ilçesi haline getirmek.
Bunun için barış
ve kardeşliğin merkezi Esenyurt’u hemşerilerimizle birlikte inşa ediyoruz.
Temiz, yeşil ve ulaşılabilir bir Esenyurt için çalışıyor; burayı adım adım
sosyal belediyeciliğin merkezi haline getiriyoruz. Esenyurt artık sanayinin,
lojistiğin ve ticaretin merkezi; kültür, sanat ve sporun başkenti olacak. Bunu
halkımızla birlikte eşit, adil, kapsayıcı ve ulaşılabilir bir belediyecilik
anlayışıyla başaracağımıza olan inancımız tamdır.”
8.10.2024